ADEM CANSU 2008
|
|
|
|
.GELENEKSEL YEMEKLERİMİZ
CILBIR
ADEM CANSU tarih 06.03.2008, 20:48 (UTC) | | Çılbır
Ispanak ya da semiz otu yıkanıp haşlanır, suyu süzülür. Soğuduktan sonra doğranıp sarımsaklı yoğurtla karıştırılır. Üzerine kırmızı biberli kızgın tereyağı gezdirilip servis yapılır. Çılbır, ıspanak ya da semiz otu yerine haşlanmış yumurta ile de yapılabilir.
| | |
|
TARHANA
ADEM CANSU tarih 06.03.2008, 20:47 (UTC) | | Tarhana
Buğday unu, yoğurt ile yoğrulur. İçine rendelenmiş domates, haşlanmış kırmızı biber ve ekşi hamur mayası eklenir. Hava almayacak bir kaba konur. 2-3 günde bir karıştırılmak kaydıyla 15 gün kadar bekletilir. Temiz bir bez üzerine yayılır ve güneşte kurutulmaya başlanır. Kuruyunca ovularak incelilir ve toz haline getirilir. Gölgede 2 gün bekletildikten sonra saklama kaplarına konur. İstendiğinde normal çorba gibi yapılır. Üzerine tereyağı gezdirilerek servis edilir. Eskiden tarhananın içine ekmek doğranarak yenildiğini belirtmeliyiz.
| | |
|
HÖŞMERİM
ADEM CANSU tarih 06.03.2008, 20:46 (UTC) | | Höşmer
Bazı köylerde yoğurtlu kaçamak da denen bu yemek, tercihen kavrulmuş mısır unu ile yapılır. Hafif ılık tuzlu suya katılan mısır unu karıştırılarak topaçlaşmış bir karışım haline getirilir. Bir tepsiye biraz tereyağı ve sıvı yağ konur, üzerine karışım konur, karıştırılır. Hafif ateşte topakları dağılıncaya kadar karıştırılarak pişirilir. Daha sonra bir derin tabağa konan yoğurdun içine dökülür, karıştırılarak elde edilen bulamaç servise hazırdır. (Yoğurdun bol olması, pişirilen mısır ununun bulamaca çok koyu bir kıvam vermemesi gerekir.)
| | |
|
UN HELVASI
ADEM CANSU tarih 06.03.2008, 20:45 (UTC) | | Kaşık helvası (Un helvası)
Bir tencerede kızdırılan sıvıyağa yavaşça karıştırılarak un ilave edilir. İsteğe bağlı olarak içine badem, fıstık, ceviz ya da fındık içi de konabilir. 10 dakika kadar hafif ateşte kavrulan karışımın üzerine şekerli suyun kaynatılması ile elde edilen şerbet yavaşça karıştırılarak eklenir, bir-iki dakika kısık ateşte pişirilerek şerbeti iyice yedirilir. Soğumasından sonra ıslatılmış bir kaşıkla (tercihen tahta kaşık) parçalar alınıp bir tepsiye şekil verilmiş biçimde yuvarlatılmış olarak dizilerek servis yapılır.
Şıra
| | |
|
DÖNDÜRME
ADEM CANSU tarih 06.03.2008, 20:44 (UTC) | | Döndürme
Unun içine tuz ve su ilave edilerek oldukça gevşek bir hamur elde edilir. Besleyici olması için bu hamur, yumurta ve süt ile de yapılabilir. Bir kaşıkla bu hamurdan alınan parçalar, kızdırılmış yağın içine akıtılır. Bir yüzü pişince ters yüz edilip diğer tarafı da kızdırılır. İsteğe bağlı olarak döndürmeye çökelek sarılarak yenebilir.
| | |
|
KÖY BAKLAVASI
ADEM CANSU tarih 06.03.2008, 20:43 (UTC) | | Köy Baklavası
Alabildiğine inceltilmiş buğday unu yufkaları güneşte 1-2 saat kadar kurutur. Her bir katın içine kıyılmış ceviz içi konarak 35 kat yufka tepsiye yayılır. Küçük kare dilimler halinde kesilerek fırına verilir. Kızarınca fırından çıkartılır. Şekerli suyun kaynatılması ile elde edilen şerbeti, ılık olarak ve baklavanın üzerini örtecek kadar dökülür. Buna ıslatma denir. Soğuyunca servise hazırdır
| | |
|
|
ZİYARETÇİ SAYISI 131066 ziyaretçi (317273 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
Mübadele Nedir? 1910 ile 1922 yılları arasında, Osmanlı Devletinin çöküşü, Balkanlar’daki yüzlerce yıllık vatan topraklarının yitirilmesi, 1. Dünya Savaşı, yurdun düşman işgaline uğraması ve Kurtuluş Savaşı sonunda Türkiye Cumhuriyetinin kurulması gibi birçok tarihi olay yaşandı. Bu sancılı yıllar, Türk milletinin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğunun yüzlerce yıllık vatandaşları olan Rum halkı için de büyük acılar içinde geçti. Balkan Savaşı sonrasında yüz binlerce Müslüman Türk, savaşta yenik düşen Osmanlı ordusunun peşi sıra sonsuz acılar içinde doğdukları toprakları terk ederek Anadolu ‘ya sığındı. Benzer trajedi, 1922 yılında Kurtuluş Savaşında yenik düşen Yunan ordusuyla beraber Anadolu’yu terk eden Ortodoks Rumların başına geldi. Bir ay gibi kısa bir süre içinde yüz binlerce Ortodoks Rum Yunanistan’a sığındı. Yunanistan’ın nüfusu bir anda dörtte bir oranında arttı. Bu durum Yunanistan’da büyük sıkıntılara ve kaosa yol açtı. Lozan Barış Konferansı toplandığında öncelikle sığınmacılar ve esirler konusu ele alındı. İngiltere temsilcisi Lord Curzon’un teklifi ve Milletler Cemiyeti görevlisi Nansen’in raporu doğrultusunda; Yunanistan’da yerleşik Müslümanlarla Türkiye’de yerleşik Ortodoks Rumların zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi imzalandı. Bu sözleşme uyarınca; İstanbul’daki Ortodoks Rumlar ile Batı Trakya’daki Müslümanlar hariç Yunanistan’da yerleşik bütün Müslümanlar Türkiye’ye, Türkiye’de yerleşik bütün Ortodoks Rumlar Yunanistan’a gönderildi. Mübadele sözleşmesinin kapsamına 18 Ekim 1912 tarihinden sonra yurtlarını terk etmiş olanlar da alınarak mülteciler sorununa bir çözüm bulunmuş oldu. Mübadil mi Muhacir mi? Mübadele, bilhassa Müslüman Türkler için sıradan bir göç olayı değildir. Türk Mübadiller, ata topraklarında bırakmaya mecbur kaldıkları ev, bark, bahçe, dükkan ve arazilerine karşılık Türkiye’den kaçan Rumlar’dan kalan arazilerin bir bölümünü almışlardır. Dolayısıyla bilinçli hiçbir mübadil, “muhacir” sıfatını kabul etmez, her fırsatta bu sıfatı reddederek “mübadil” sıfatını taşıdığını muhataplarına ısrarla anlatır. |
|
|