ADEM CANSU 2008
|
|
|
|
TARİHÇE : Köye ilk gelen 1923 yılında Yunanistan’ın Kavala,Dırama,Piriştina yörelerinden gelmişlerdir.Köye ilk gelen dört hanedir.Daha önce bu köyde Rumlar yaşamıştır.Daha sonra Rumlar mübadele zamanında gitmişlerdir. Yunanistan’dan gelenler17 haneye kadar yükselmişler.Cumhuriyetin kurulmasından hemen sonra Yunanistan ve Türkiye arasında yapılan anlaşma ile her iki tarafta bulunanlar yer değiştirmişler yani mübadele olmuştur.Bu yüzden köye yerleşen halka mübadil halk arasındaki deyim ile muhacir denmektedir.Yunanistan’dan gelenler çoğalarak köyün bu günkü nüfusunu oluşturmuştur.Köyde Rumlardan kalma bina camiye çevrilerek 50 yıl hizmet vermiştir.Köyün tek tarihi eseridir.Şu anda kullanılmamaktadır.Köyde çok az miktarda Trabzon tarafından göç eden insanlar bulunmaktadır. Köyde kavaktepe,coruklar maden mahallesinin eteğine,aşağı mahallede kaynak suyu bulunmaktadır.
YUNANİSTANA İLK GİDEN ŞEÇME ATALARIMIZDIR. ANADOLUDAN SEÇME GÜVENİLİR VE SAVAŞÇI TÜRK AİLELERİ BÖLGEYE YERLEŞTİRİLEREK BÖLGE TÜRKLEŞTİRİLMİŞTİR. 1460 YILINDA MORANIN FETHİ İLE BUGÜNKÜ YUNANİSTAN TÜMÜYLE TÜRKLERİN HAKİMİYETİ ALTINA GİRMİŞTİR.
KAYNAK.www.hurgokbayrak.com
BU BİLGİLERİ ÖZELİKLE UNUTMAYALIM.
Tarihi [Köyün adının nereden geldiği hakkında bilgi yoktur. Köy 1926 Öncesi bir Rum köyüdür. Mübadele sonrası bir Türk Köyü haline gelmiştir.Köyün yaşlılarından HATİCE TÜRE .MEHMET BOZDEMİR ve HALİL CANSU HALEN YAŞIYORLAR KAVALADAN göçü (mübadeleyi)yaşayan efsanelerdir ve halen yaşamaktadırlar-9-10 yaşlarında türkiyeye,sürmeli köyüne gelmişlerdir.
|
ZİYARETÇİ SAYISI 131342 ziyaretçi (317593 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
Mübadele Nedir? 1910 ile 1922 yılları arasında, Osmanlı Devletinin çöküşü, Balkanlar’daki yüzlerce yıllık vatan topraklarının yitirilmesi, 1. Dünya Savaşı, yurdun düşman işgaline uğraması ve Kurtuluş Savaşı sonunda Türkiye Cumhuriyetinin kurulması gibi birçok tarihi olay yaşandı. Bu sancılı yıllar, Türk milletinin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğunun yüzlerce yıllık vatandaşları olan Rum halkı için de büyük acılar içinde geçti. Balkan Savaşı sonrasında yüz binlerce Müslüman Türk, savaşta yenik düşen Osmanlı ordusunun peşi sıra sonsuz acılar içinde doğdukları toprakları terk ederek Anadolu ‘ya sığındı. Benzer trajedi, 1922 yılında Kurtuluş Savaşında yenik düşen Yunan ordusuyla beraber Anadolu’yu terk eden Ortodoks Rumların başına geldi. Bir ay gibi kısa bir süre içinde yüz binlerce Ortodoks Rum Yunanistan’a sığındı. Yunanistan’ın nüfusu bir anda dörtte bir oranında arttı. Bu durum Yunanistan’da büyük sıkıntılara ve kaosa yol açtı. Lozan Barış Konferansı toplandığında öncelikle sığınmacılar ve esirler konusu ele alındı. İngiltere temsilcisi Lord Curzon’un teklifi ve Milletler Cemiyeti görevlisi Nansen’in raporu doğrultusunda; Yunanistan’da yerleşik Müslümanlarla Türkiye’de yerleşik Ortodoks Rumların zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi imzalandı. Bu sözleşme uyarınca; İstanbul’daki Ortodoks Rumlar ile Batı Trakya’daki Müslümanlar hariç Yunanistan’da yerleşik bütün Müslümanlar Türkiye’ye, Türkiye’de yerleşik bütün Ortodoks Rumlar Yunanistan’a gönderildi. Mübadele sözleşmesinin kapsamına 18 Ekim 1912 tarihinden sonra yurtlarını terk etmiş olanlar da alınarak mülteciler sorununa bir çözüm bulunmuş oldu. Mübadil mi Muhacir mi? Mübadele, bilhassa Müslüman Türkler için sıradan bir göç olayı değildir. Türk Mübadiller, ata topraklarında bırakmaya mecbur kaldıkları ev, bark, bahçe, dükkan ve arazilerine karşılık Türkiye’den kaçan Rumlar’dan kalan arazilerin bir bölümünü almışlardır. Dolayısıyla bilinçli hiçbir mübadil, “muhacir” sıfatını kabul etmez, her fırsatta bu sıfatı reddederek “mübadil” sıfatını taşıdığını muhataplarına ısrarla anlatır. |
|
|